KONYA AKÖREN İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

BAKAN SELÇUK, 23 MART'TA BAŞLAYACAK UZAKTAN EĞİTİME İLİŞKİN DETAYLARI ANLATTI

Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Anadolu Ajansı Editör Masasına konuk olarak koronavirüs önlemleri kapsamında 23 Mart'tan itibaren başlayacak olan uzaktan eğitime ilişkin detayları kamuoyu ile paylaştı.
BAKAN SELÇUK, 23 MART'TA BAŞLAYACAK UZAKTAN EĞİTİME İLİŞKİN DETAYLARI ANLATTI

Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, AA Editör Masası'nda eğitim gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

"Önemli olan öğrencileri dezavantajlı duruma sokmamak"

 

Dersler pazartesi başlayacak

 

 

"Dersleri öğretmenlerimiz gönüllü hazırladı"

Televizyondan izlediğiniz derslerden sınav yapacağız diye bir yaklaşım içinde değiliz. Bizim derdimiz, denetlemek değil. Bizim derdimiz illa sınav yapalım da değil. Bizim derdimiz eğitimi, eğitim gibi yapmak, çocuklarımızın okuldan tümüyle soğumaması için gereken tedbirleri almak. İstekli, motivasyonu güçlü çocuklar ayrıca talepte bulunuyorlar. Biraz daha motive etmemiz gereken çocuklarımızı da aileleri ve öğretmenler ve hepimizi daha çok motive edeceğiz ve öğrenmeden geri kalmayacağız. Önemli olan 'Ne yapalım? Okullar kapandı, yapacak bir şey yok' dememek. Her türlü görevimizi yerine getirmemiz gerekir."

 

Selçuk, öğretmenlerin özellikle aşamalı öğrenmeye dayalı derslerde bir konudan başkasına geçerken konunun öğrenciler tarafından anlaşılmasına dikkat ettiğini dile getirerek, "Dolayısıyla öğretmenimiz anlatımın ve sunumun içerisinde o ölçmeyi çocuklara soruyor. Hatta bazen anne-babayı davet ediyor. 'Hadi sizler de gelin. Hep beraber yapalım. Var mısınız?'  diyor. Bu anlamda içine gömülü ölçme-değerlendirme var." ifadelerini kullandı.

 

"Ortak okuma saatleri yapılabilir"

Anne ve babaların, ders anındaki görevlerine değinen Selçuk, çocukların konsantrasyon ve odaklanmalarının sağlanacağı bir ders ortamının oluşturulması gerektiğini kaydetti.

 

Selçuk, öğrencilerin doğru bir üslupla çalışma ortamına davet edilmesi gerektiğini dile getirerek, "Öğrencinin bir amaç edinmesi, kendisine bir hedef koyması ve aileyle bunu yapması çok önemli. Bizim bir eğitim takvimimiz var. Bu eğitim takvimi o kadar kritik ki burada özellikle küçük yaştaki çocuklara her gün hangi oyunun oynanacağı, hangi eğitsel etkinliği yapacağı ve hangi bilimsel içeriklere kavuşulacağı yer alıyor. Bütün bunlar hazır. TÜBİTAK'ın dergileri herkese açık ve ücretsiz." dedi.

 

Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer anne-babalar sınavla ilgili bir endişeye sahiplerse bilsinler ki kitap okuyan çocuklar, sınavlarda daha başarılı oluyor. O yüzden ortak okuma saatleri yapabilirler. Anne, baba evde başka bir şey izlerken, 'Çocuklara siz orada çalışın' demek biraz zor. Anne ve babaların işin içine girmelerini bekliyoruz. Bu özel bir durum. Herkesin desteğine ihtiyacımız var. Bizim bunu birlikte yapmamız lazım. Çocukların özellikle küçüklerin fiziksel hareket ihtiyacı var. Evin içinde oturmaktan dolayı fiziksel hareket çok öncelikli. Bu konuda bir tedbire ihtiyaç var. Müzik eşliğinde bazı hareketleri yaptıracağız ama bunun devamı olarak da bazı çalışmalar yapılabilir."

 

Fiziksel ihtiyacın yanı sıra duygusal ihtiyacın da önemli olduğunu vurgulayan Selçuk, "Elbette olağanüstü bir durumdan geçiriyoruz. Durum ciddi ama tedbirlerimizi de alıyoruz, yüzlerce tedbir alıyoruz. Bunun içine birazcık esneklik, duygusal rahatlama, çocukları ve velileri rahatlatmak da gerekiyor. Psikososyal destek paketimiz bir iki gün içerisinde devreye giriyor. Bütün bunları niye yapıyoruz? Her şey tedbir değildir. Elbette eğitimsel tedbirler alıyoruz ama her şey eğitimsel tedbir değil. Eğitimsel tedbirler sosyal ve psikolojik tedbirleri de yanına almalı. Durumun ciddiyetinin farkındayız ama tümüyle strese odaklayacak bir yaklaşımdan da kaçınmalıyız, panik olmamalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

 

Toplumun kenetlendiği bir sürecin yaşandığının hatırlatılması üzerine Bakan Selçuk, şu değerlendirmelerde bulundu: "Sosyolojik anlamda iyi bir şey ve hepimizin birbirimize ihtiyacımız olduğunu, kenetlenmemiz gerektiğini ve yani küçük kavgalarla enerji tüketmenin toplumun nasıl zayıfladığını gösteriyor bize. Bir taraftan da bizim ödevimizi yapıp Milli Eğitim Bakanlığı olarak velilerimiz için, çocuklarımız için, öğretmenlerimiz için her türlü tedbiri almak ve burada da bilimin ve aklın yolundan şaşmamak... Bizim ödevimiz bu." 

 

Selçuk, özel ana okulları, servis ve okul ücretleriyle ilgili bir düzenleme olup olmayacağına ilişkin soru üzerine, şunları söyledi: "Bütün bunlarla ilgili çalışmalar sürüyor. Tabii konu sadece içsel bir konu olmanın ötesinde Ticaret Hukuku ile ilgili bir konu. Birtakım ekonomik kurallarla ilgili bir konu, vergi hukuku ile ilgili bir konu, vesaire. Elbette bazı hususlarda mağduriyetler var. Yani diyeyim ki mağazaların önemli bir kısmında alışverişlerin düştüğünü vesaire görüyoruz veya başka hususlarda sorunlar olduğunu fark ediyoruz. Dün açıklanan tedbirler çerçevesinde nerede neyi yapabiliriz, şimdi biraz daha teknik ayrıntıları çalışmaya başladık." 

 

Öğretmenlere teknoloji eğitimi verdiklerini anlatan Bakan Selçuk, şöyle konuştu: "İhtiyaç her zaman var çünkü teknoloji sürekli değişiyor, dönüşüyor. Fakat Türkiye bu Fatih projesi çerçevesinde çok uzun yıllardır öğretmen eğitimi yapıyor. Bizim yüz binlerce öğretmenimiz EBA nasıl kullanılır, nasıl değerlendirilir, EBA'ya nasıl yükleme yapılır, EBA'dan nasıl indirilir, EBA zenginleştirme çalışmaları nasıl yapılır ve EBA'da bir sınıf etkileşimsel olarak nasıl ders yapar, bunların hepsini biliyorlar. Fakat bu yeni çerçevesi ciddi bir değişiklik içeriyor EBA'nın. Bu anlamda biz yaklaşık 3 aydır şehirlerden davet ettiğimiz binlerce kişiye eğitimler verdik. Dedik ki 'bakın EBA'da yeni bir standart geldi, yaklaşım değişti, kategorik yapılar oluşturuldu. İhtiyaç temelli bir makine öğrenmesi altyapısı kuruldu. Bunlarla ilgili şu şu eğitimlere ihtiyaç var' diye binlerce öğretmenimiz bu eğitimi aldı. Onlar bulundukları illerde, okullarda kendi öğretmenleri ile bu işi formatör öğretmenler olarak yaptılar ve yapmaya devam ediyorlardı, geçen haftaya kadar."

 

Selçuk, ilk defa öğretmen eğitimlerinin de EBA üzerinden yapılacağını belirterek, "Bizim şu anda tam da bahsettiğiniz konularla ilgili içeriklerimiz var zaten. Bunlarla ilgili eğitimler 23 Mart'ta devam ediyor, bütün öğretmenlerimiz açık." dedi.

 

"20 bin öğretmenle ilgili çalışmalar sürüyor"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bilgisini verdiği 20 bin öğretmen atamasına ilişkin çalışmaların ne aşamada olduğuna yönelik bir soru üzerine Selçuk, şunları kaydetti: "Baktığımızda 79 alanda 20 bin öğretmen atamasından söz ediyoruz. Sınıf öğretmenliği en yüksek alımın yapıldığı, 3 bin civarında öğretmenin alındığı bir kontenjana sahip olduğu alan. Bunun dışında diğer alanlar da devam ediyor. Bizim şu andaki doluluk oranımız yüzde 93 civarında. Yani okullardaki öğretmen doluluk oranımız, burada her zaman, yani bütün öğretmenlerimiz alındığında da her zaman bir boşluk olur. Çünkü hastalananlar için yedek öğretmenlik sistemi bütün dünyada vardır. Ama asıl olan bunu bu şekilde kadrolu, daimi öğretmen haline getirmektir. Bizim bakış açımız da hedefimiz de o zaten.

 

Bu 20 bin öğretmenin takvimiyle ilgili çalışmalar sürüyor. Aslında bu tatil, virüs vesaire meselesinden dolayı biraz izliyoruz. Yani 'bu nereye doğru evriliyor' buna bakıyoruz. Bu bakış çerçevesinde de biz bunu yüzlerce kez yaptık. Nasıl yapıldığını, ne şekilde olduğunu çok iyi biliyoruz. Bunu yapacağız. Öğretmenlerimize öncelikle hayırlı olsun. İkinci olarak da bu takvimle ilgili çalışıyoruz. Biraz bu ortamda, hani okullar ne zaman açılacak, nasıl olacak belirsizlik olduğu için bunlarla ilişkili olarak altyapıya bu belirsizlik yansıyor ama rahat olsunlar. Biz bu takvimi, bu atamayı nasıl yaptıysak bu takvimi de ilan edeceğiz ve 'ailemize hoş geldiniz' diyeceğiz."

 

"Biz maske üretiyoruz"

"Meslek liselerinde dezenfektan ve maske üretimine başladınız, bu konuda detay verebilir misiniz? Bu okullarda üretilen maske ve dezenfektan satılacak mı?" sorusu üzerine Selçuk, Türkiye'de mesleki eğitim, meslek liseleri, meslek eğitim merkezleri, çıraklık merkezleriyle ilgili paradigmal bir dönüşüm ve değişimin olduğuna dikkati çekti.

 

Değişimin somut kanıtı olarak da Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir meslek lisesinin yüzde 1'lik dilimden öğrenci almasına işaret eden Selçuk, meslek liselerinin hayatın içine girdiğini, ülkenin sorunları ve üretimle ilgilendiğini anlattı.

 

Bakan Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz maske üretiyoruz. Niye üretiyoruz? Maske de problem var ve bizim alt yapımız var. Cerrahi maske üretiyoruz. N95 standardında maske üretiyoruz. Bu çok önemli. Her yerde bulunamayan bir maske. Bunu niye üretiyoruz? Zaten bizim öğrencimizin eğitim gördüğü alan o, yani bunları üretmek. Tabi bunu sadece kitaptan görmek yetmez. Bunu üretsin çocuk. Öğretmeniyle beraber üretsin, hatta bundan mümkünse bir gelir elde etsin. Öğrenci de, öğretmen de. Biz bunun satışını, pazarlamasını da yapıyoruz ve meslek liselerinin ürettiği birtakım materyalleri, ürünleri de web sitemizde ilan ettik, satışını yapıyoruz. Mesela şimdi tek kullanımlık plastik çatal bıçak üretimine de geçiyor, bir plastik üretim alt yapısı da kurduk."

 

Bunun dışında geçen hafta "Hakemlik Meslek Lisesi" kurduklarını belirten Ziya  Selçuk, "Niye kurduk? Çünkü 130 bin maç oynanıyor yılda. İhtiyaç var yani. Futbol Federasyonu ile gerçekten tarihe geçecek bir iş yaptık." dedi.

 

"Meslek lisesi hayatın içinde olmalı"

Türkiye'de sinema ve dizi sektörlerinin çok büyüdüğünü ama alt yapısında teknisyeninin olmadığına dikkati çeken Selçuk, şunları kaydetti: "Onun okulunu Kocaeli'ye kuruyoruz. Eylül'de başlıyor. Dünyanın en büyük ikinci platosu orada. Onun içine açıyoruz okulu. Denizcilikle ilgili tam da tersanenin içine okul açıyoruz. Karabük Demir Çelik içine okul açıyoruz. ASELSAN'ın içine açtık vesaire.

 

Anlatmak istediğim şey şu, meslek liseleri dezenfektan da üretir, maske de üretir, plastik alt yapısı da var onları da üretir, mikro mekanik çalışmaları da yapar, elektrikli otomobil üretimine katkı sağlar, savunma sanayine yönelik yapar, uzay sanayine ilişkin yapar. Bunların hepsi erişilebilir. Velilerimiz şunu bilsinler, bu okullarımızda iş öncelikli bir durum da söz konusu. Yani mezun olduğunda da iş önceliği var. Bundan dolayı artık hayatın içinde üretebilir. Kendi üretim yerini açabilir ve imalathane kurabilir. Orta ölçekli bir kurum oluşturabilir. Yani bu çocuklar eskisi gibi 'sen seneye askere gideceksin, onun için işe alamayız' ile karşılaşmıyor artık. Niye? 6 sene tecil getirdik, yedek astsubaylık getirdik, döner sermaye kesintisini yüzde 15'ten yüzde 1'e indirdik ki satabilsinler diye. Bütün bunlar bize neyi gösteriyor? Bütün bunlar bize, meslek lisesi hayatın içinde olmalı ve yaptığımız şey o."

 

"Şu anda mevcut mevzuat geçerli"

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, "ücretli öğretmenlerin maaş durumlarına" ilişkin soruyu da şu şekilde yanıtladı: "Şimdi mevcut mevzuat diyor ki, ücretli öğretmenlik girilen ders karşılığı verilen bir durumdur.Dolayısıyla bizim şu andaki mevzuat içerisinde hani bunu yapmanız mümkün görünmüyor ama ülke olağanüstü bir dönemden geçiyor, istisnai bir durum söz konusu. Ne yapabiliriz, nasıl yapabiliriz süreç uzarsa, vesaire bununla ilgili birtakım çalışmalar, görüşmeler var ama şu anda mevcut mevzuat geçerli."

Ağalar Mahallesi 27340. Sokak No3 Akören/KONYA - (332) 461 25 19

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.